Makaleler

İDDET MÜDDETİ (BEKLEME SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASI)

 İDDET MÜDDETİ (BEKLEME SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASI) 

Kadın boşandıktan sonra hemen evlenmek isteyebilecektir. Bu gibi durumlarda iddet müddetinin eski boşanılan eşi için soybağı kurulması açısından iddet müddetinin kaldırılması gerekmektedir.

Türk Medeni Kanunu 132. maddesi bekleme süresinin kaldırılması davası düzenlenmiştir. Kadının gebe olmadığının anlaşılması veya boşanan eşlerin tekrar birbirleriyle evlenmek istemeleri hallerinde bekleme süresinin kaldırılması davası açılır.

Bekleme süresinin kaldırılması davası, 2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesinde açılır. Aynı kanun 2. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi kurulamayan yerlerde bekleme süresinin kaldırılması davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

İddet Müddeti (Bekleme Süresi)

Boşanma davası gerçekleştikten sonra kadının başka birisiyle evlenmek için beklemesi gereken bir müddet vardır, bu müddete iddet müddeti denilmektedir. Bu süre zarfında kadının evlenebilmesi için iddet müddetinin kaldırılması için dava açması gerekmektedir.

İddet müddeti, boşandıktan sonra kadının yeniden evlenmesi için getirilen bir kısıtlama olup, bu kısıtlama, boşanan erkek için değil; yalnızca kadın için öngörülmüştür. Erkek boşandıktan sonra istediği zaman evlenebilmektedir. Kadına verilen bekleme süresi yalnızca bizim ülkemizde olan bir kısıtlama olmayıp birçok Avrupa ülkesinde olan bir hukuki düzenlemedir. Eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı hukukumuzda tartışmalıdır.

Türk mevzuatında bu husus öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi;

Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez.

Doğurmakla süre biter.

Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbirleri ile evlenmek istemeleri hallerinde mahkeme bu süreyi kaldırır. şeklinde olup, hükümde bekleme süresinin ne olduğu ve ne şekillerde kaldırılacağı ifade edilmiştir.

5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesi ise,

Kadının bekleme süresi, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder.

diyerek bekleme süresinin ne zaman başlayacağını hükme bağlamıştır. 

Boşanan kadın evliliğini sona erdirdiği eşiyle yeniden evlendiği takdirde, iddet müddetinin sona ermesinin beklenmesine veyahut bu sürenin kaldırılmasına gerek yoktur. Başka bir deyişle, boşanan kadın, evliliğini sona erdirdiği eşi ile iddet müddeti içerisinde yeniden evlenebilir. 

Bekleme Süresi (İddet Müddeti) ile Soybağı İlişkisi

İddet müddetinin amacı boşanan kadının olası bir hamileliğinde doğacak olan çocuğun soybağının belirlenmesidir. Başka bir deyişle, iddet müddeti soybağının karışmaması adına getirilen bir düzenlemedir. 

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 285. maddesi “Boşanmadan sonra 300 gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır.” hükmünü getirerek iddet müddetini babalık karinesine bağlamıştır. Boşandıktan sonra iddete ilişkin dava açmayan bir kadının üç yüz gün içerisinde doğum yapması halinde eski koca çocuğun babası sayılır.

İddet müddetine ilişkin üç yüz günlük süre, boşanma kararlarının kesinleşmesinden itibaren başlar. Zira boşanma kararının kesinleşmesine kadar yasal olarak kadın ve erkek hala evli sayılmaktadır. Kanunun üç yüz günlük bir süreyi kabul etmesinin nedeni ise, kadının bilimsel olarak en geç böyle bir sürede doğum yapabileceğinin kabulünden kaynaklanmaktadır.

Bekleme süresi kesin olmayan evlenme engellerinden olup, kadın oturduğu yer aile mahkemesine başvurarak iddet müddetinin kaldırılmasını talep ederek bu evlenme engelini aşabilir. Bu engel aşılmadığı takdirde, iddet müddeti içinde çocuk doğarsa çocuğun babası eski koca sayılır. Eski kocanın çocuğun gerçek babası olmaması durumunda ise, ortaya çok daha ciddi bir problem olan babalık davası süreci çıkacaktır. Zira babalık karinesi gereği eski koca çocuğun babası sayıldığından bunun aşılabilmesi için çocuk adına bir kayyım atanarak eski koca bakımından soy bağının reddi ile gerçek baba için soy bağının kurulması davasının birlikte açılması gerekecektir.

Bekleme Süresinin (İddet Müddeti) Kaldırılması Davasının Açılması;

Uygulamada kadınlar iddet müddetini kaldırmak için hastanelerden raporlar alarak evlendirme dairelerine başvurular yapmaktadırlar; fakat kadının herhangi bir mahkeme kararı olmadan aldığı raporun geçerliliği yoktur. Kadının iddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin talepleri ancak dava yoluyla ileri sürülebilmektedir. 

Söz konusu sağlık raporunun mahkeme başvurusundan önce alınmış olması durumunda mahkeme yeniden başvuru tarihinden sonraki bir tarih için sağlık raporu alınmasını talep edecektir. Bu nedenle başvuru yapmadan önce alınan sağlık raporları mahkemenin ilgi alanı dışında kalmaktadır. Mahkemenin başvuruda bulunan kadını sevk ettiği hastaneden sağlık raporunun alınması üzerine rapor sonucuna göre karar verilecektir. Bu rapor ile kadının hamile olup olmadığı kontrol edilmektedir. 

İddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin açılan dava neticesinde kadının iddet müddetinin kaldırılmasına karar verilmişse bu karar hemen yürürlüğe girer. Bu kararın uygulanabilmesi için herhangi bir tebligata gerek duyulmamıştır. Mahkeme davanın açılmasının ardından gelecek raporda kadının hamile olmadığını belirlerse iddet müddetinin kaldırılmasına karar verir. Bu karar ardından kesinleşmesi için herhangi bir süre beklemeye gerek yoktur. 

Bekleme Süresinin (İddet Müddeti) Kaldırılması Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bekleme süresinin kaldırılması davası çekişmesiz yargılamalardandır. Bu tür davalar hasımsız davalar olarak adlandırılır. HMK’ya göre çekişmesiz davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri’dir; ancak Aile Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkında Kanuna göre iddet müddetine ilişkin davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olacaktır. O halde, bekleme süresinin hakim tarafından kaldırılmasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir (4787 Sayılı Kanun m. 4).

Yetkili mahkeme ise talepte bulunanın veya ilgilerden birinin oturduğu yer mahkemesi olduğundan boşanan kadının oturduğu yer mahkemesi yetkili mahkemedir.

Bekleme Süresinin Kaldırılması Davası Süresi

Bekleme süresinin kaldırılması talepli olarak açılan dava, mahkemelerin yoğunluğuna ve alınması gereken sağlık raporlarına bağlı olarak en fazla 1 ay içinde sonuçlanmaktadır. Mahkeme tarafından verilen bu kararın uygulanabilmesi için herhangi bir tebligat yapılmasına veya kararın kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmadığından dava, 1 hafta ile 1 ay arasında sonuçlanabilir.

İddet müddetinin kaldırılması talebinde bulunan kadın, bu davayı doğrudan kendisi açabileceği gibi bu hususta uzman bir avukattan hukuki yardım da alabilir. Bekleme süresinin kaldırılması davasının, hukuki olarak teknik bilgilere sahip uzman bir avukat tarafından yürütülmesi davanın akıbeti açısından büyük önem taşımaktadır. İddet müddetinin kaldırılması davalarının, uzman bir avukat aracılığıyla açılması, davaların hem daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasını hem de hak kaybı yaşanmamasını sağlayacaktır.

Medeni Kanun 132. Madde Bekleme Süresine (İddet Müddeti)

Davacı, davalıya karşı babalığın tespiti, tazminat ve nafaka davası açmıştır. Davacı ile davalı, 28.11.2014 tarihinde boşandığını, boşanma gerçekleşmeden önce davacının hamile kaldığı ve hamileliğinin dava açıldığı sırada devam ettiğini ve doğumun gerçekleşmediğini ve iddet müddeti içerisinde doğacak olan çocuğun boşandığı eşi davalı olduğundan davalıdan doğum giderleri, maddi ve manevi tazminat ve küçüğe aylık nafaka bağlanması adına dava açılmıştır.

Davada, davacının doğum tarihi ile evlilik esnasında hamile kaldığı iddia edilmiş ve evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz gün içerisinde çocuğun doğum yapması nedeniyle çocuk, baba hanesine yazdırılmıştır. Bu nedenle mahkeme tarafından babalığın tespitine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü Yargıtay tarafından uygun görülmemiştir.

Medeni Kanun 132. Madde Bekleme Süresine (İddet Müddeti)

Göreve ilişkin kurallar kamu düzeniyle ilgili olduğundan yeni kanunla kabul edilen görev kuralları geçmişe etkili olup, eldeki davalara da uygulanır. Görev kurallarına aykırılık hükmün kesinleşmesine kadar gerek mahkemece gerekse Yargıtay tarafından kendiliğinden göz önünde tutulur. Kadın için bekleme süresinin kaldırılmasına (TMK m.132/son) ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine dair HUMK’nun 8.maddesi II/4.bendi 4787 sayılı Yasanın 9.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. O halde mahkemece yapılacak iş, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.

4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1.maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli Aile Mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünden de düşünülmesi zorunludur.